Geçen haftasonu Spor hocamız'ın düğününe gitmek üzere 10 kişi araba kiralayarak Edirne'ye gittik. Edirne düğünleri'nin eğlenceli geçtiğini bildiğimiz için hepimiz çok hevesliydik.Amaç hem kültürel küçük bir tur yapmak hem de güzel lezzetlerini tadmaktı.
Cumartesi günü sabah 07.00 de buluşarak yola çıktık.İlk durak yerimiz kahvaltı yapmak üzere açık büfe Özcanlar Köfte oldu.Yaklaşık 15 çeşit peynir bir o kadar da reçel çeşidi vardı. Sevenler için omlet fiyata dahil, sınırsız çay, fiyatı da oldukça uygundu.Tekirdağ yolu üzerinde güzel bir mekan.
Yolculuk düğüne yakın olması açısından Öğretmenlerevinde son buldu.Eşyalarımızı odalarımıza yerleştirdikten sonra şehir merkezine keşif yapmak üzere yürümeye başladık.
Kaldığımız yerden Selimiye camii'ne yürüme hızı ile yarım saatlik mesafe vardı.Düğün akşam olduğundan dolayı aradaki zaman da küçük bir tur yaptık.Osmanlı İmparatorluğu’na 92 yıl başkentlik yapan Edirne, Meriç, Arda ve Tunca nehirlerinin ortasında, muhteşem Selimiye Camii ile daha da güzelleşmiş bir şehir. Mimar Sinan'nın Ustalık eserim dediği Selimiye Camii'ni gezdik etrafındaki kurabiyecileri dolaştık.
Alışveriş yaptık ...ve derken karnımız acıktı :) Edirne'ye gelip de ne yenir tabiki de Edirne yaprak ciğeri hemen yaptığım araştırmalar sonucunda en güzel ciğer yapan mekanın Aydın Ciğer olduğu bilgisini aldım.Bunun üzerine rota'yı hep beraber oraya çevirdik.
Birde ne görelim uzun bir sıra :( hevesim kursağımda kaldı .Zaman kısıtlı olduğu için alternatif araştırdık ve de Niyazi Usta'ya ulaştık.Söylemesi ayıp orası da Aydın Ciğer kadar güzel ve lezzetliydi hemen afiyetle yedik.
Keçecizade Bademli,fıstıklı kurabiyesi ve de badem ezmesinin lezzetine doyum olmaz.Fiyatları da oldukça makul ve şehir dışına kargo ile sevkiyat yapılıyor.
Düğün Meriç nehri kıyısında Lalezar adında çok şık bir mekanda yapıldı.Gerçekten de düğün çok uzun ve eğlenceli geçti.Her yöreden müziklerle davetliler coştu.Bu arada bizde hocamızla birlikter üç şarkılık bir gösteri yaptık. Sabah erken kalkarak zamandan çalmamak adına hazırlanıp kahvaltımızı otelde alarak Meriç nehri kıyısındaki gezimize devam ettik.
İlk olarak Lozan anıtı'nın yeraldığı Trakya üniversitesi kambüsüne gittik orda uzunca bir süre sombahara kavuşmuş doğada fotoğraf çekimi yaptık.
Meriç nehri kıyısında ki cafe'de kahvelerimiz yudumladıktan sonra dönüş yoluna geçtik.Aslında bu benim Edirne'ye Osmanlı'nın başkentine yapmış olduğum ilk ziyaret değildi..Ziyaret edilmesi gereken yerler arasında size tavsiye edebileceğim Beyazıt Küllüyesi de yeralmaktadır.
Yola çıktıktan sonra hızla gurme bir arkadaşımızdan aldığımız tavsiye doğrultusunda Keşan yolu üzerindeki Çamlıbel Restaurant'a uğradık.Etleri özellikle Ciğer sarma ve Satır Eti şiddetle tavsiye edilir.Koyun yoğurdu'nun lezzeti de mükemmeldi.Fiyatları ise oldukça uygundu.Kilo ile de ürünlerden satın alınabilir.
Sevgilerimle....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder