ARTVİN GÖĞE KOMŞU TOPRAKLAR-2

Merhabalar Sevgili dostlarım
Artvin yazımın devamına Deriner Barajında çektiğim resimlerle başlamak istiyorum :))

Yazımın 1. bölümünde de bahsettiğim gibi Şef Nazmiye dolu dolu bir program hazırlamıştı. Deriner barajından ayrıldıktan sonra ilk durağımız Ardanuç Cehennem Deresi Kanyonu oldu.

Ardanuç Cehennem Deresi Kanyon Vadisi,Ardanuç ilçe merkezinin 7 km kuzey batısında ve Artvin-Ardanuç yolunun 25. km'sinde bulunmaktadır.İçerisine doğru gidildikçe ilginç manzaralarıyla ilgi çekmektedir.Kanyonu gezerken yer yer gökyüzünü dahi görmekte zorlanabilirsiniz.Tanıtımı yapılmadığından ve ilgili kişilerin, ilgisizliğinden pek fazla tanınmamakta.
Ardanuç Cehennem Deresi Kanyonu dünya'nın ender görülen kanyonları arasındadır.

Cehennem deresi kanyonu Amerika'da bulunan Grand Canyon'dan (büyük kanyon) sonra en büyük ikinci kanyondur.

Kanyon girişinin tam karşısında ise Ferhatlı Kalesi yeralmaktadır.Bu kale Ferhatlı köyünde bulunmaktadır.Yapım tarihi kesin değildir ve şimdiye kadar hiç onarım görmemiştir.Ferhat ve Şirin'nin bu kalede buluştuğu söylentiler arasındadır.

Daha sonraki güzergahımız ise Türkiye'nin en yüksek cam terası özelliğini taşıyan Hatila Deresi'nden 220 metre yükseklikte sarp kayalara monte edilerek yapılan cam seyir terası. Kaya birleşim noktasından 15 metrelik mesafeye uzanan cam seyir terası,7 metre uzunlukta ve 7,5 metre genişlikte inşa edilmiş. 50 metrekare genişliğinde cam alana sahip seyir terasın resmi açılış tarihi 2015 tarihi ve amaç bölgeye daha çok ziyaretçi çekmek ...

  Çoruh nehri üzerinde yapılan Rafting  parkuru'nun en uzun kısmı Yusufeli ilçesi sınırları içerisindedir.Mayıs ve Haziran ayı su debisinin en yüksek olduğu dönem olup profesyoneller için en ideal zamandır.Bu sanki bana çağrı gibi :))

Yazımıza devam edelim ayyy unutmadan Belediye başkanı içimiz ısınsın diye çay göndermiş manzaraya karşı çaylarımızı yudumlarken de foto çekmeden olmaz :))

Daha sonra Artvin Kadın Kooperatif Derneğinde bizi  Başkan Hatice Nur Ersöz ve Emine Kartal güler yüzle karşıladı. Kendi elleriyle hazırlamış oldukları birbirinden lezzetli yöresel anne tariflerini bizlerle paylaştı.Artvin lezzetlerinin tanıtımını yapmak ve bizlere tattırmak için çok emek vermişlerdi. Yediğimiz yemekler arasında ödüllü ,Ayvalı Yahni yemeği ise bir harikaydı.

Ayva yahnisi,Gendirme çorbası,Yoğurtlu havuç mezesi

Şekerli sütlü kabak çorbası,Kuru baklava,Laz böreği,Elmalı Tuhafiye,Kaysefi(erik açkası)

Mekik tatlısı, şekerpancarından yapılmış Cevizli Sirkeli Macare,mısır ekmeği, Ceşur kızartması,Erişteli pilav,Cadı sarması

Kendimizi evimizde hissettirdikleri ve bizlerle bu güzel el emeği yöresel yemekleri paylaştıkları için Hatice Nur Ersöz ve Emine Kartal'a çok teşekkür ederiz...

Kendilerinden aldığım bir tarifi sizlerle paylaşmak istedim.

Şerbetsiz Bükme Malzemeler:
 Yarım çay bardağından biraz az sıvı yağ 
 5 su bardağı un  
 2 yumurta   1 su bardağı yoğurt  
 1 paket kabartma tozu  
 1 yemek kaşığı sirke   
 Yarım çay kaşığı tuz  
 1 su bardağı ılık süt 
 1 komposto kâsesi dolusu çekilmiş ceviz ( irice olmalı)

Yapılışı:

Süt hariç diğer malzemeler yoğurma kabına alınır. Ilık süt yavaş yavaş eklenerek hamur yoğrulur. Hamur iyice yedirilerek yoğurulur ve dinlemeye bırakılır. Daha sonra hamurdan yumurta büyüklüğünde bezeler yapılarak nişastayla açılır.

Açılan hamur zeytinyağı ile yağlanır, çekilmiş ceviz ve şeker her yerine eşit şekilde serpilir ve ince bükme oklavasıyla dolanır ve bükülür yağlı kâğıt serilen tepsilere dizilir en son üzerlerine  yağ sürülür ve önceden ısıtılmış 170 derecelik fırına sürülür üzerleri kızarana kadar pişirilir. Afiyet olsun...

Daha sonra Belediye Başkanı'nın eşi Hatice hanım ile beraber  Kadın kollarının lokalini ziyarete gittik.Orada gönüllü bayanlarla  yaptıkları faaliyetler ve yardımlar konusunda bilgi aldık.

Saat oldukça ilerlemişti oradan ayrılarak  hızlıca ATATEPE'ye ilerledik.

Aldığım bilgiye göre Atatürk heykeli ve tesis ,2012 yılında tamamlanmış.Toplam 7 bin 400 metrekare alanda kurulan tesiste, 2 bin metrekare kullanım alanı, okçuluk ve silah atışlarının yapılacağı 3 katlı atış poligonu binası, 500 metrekare alana sahip restoran ve seyir terası ile çocuk oyun alanı bulunuyor.

Atatürk'ün Kocatepe'ye çıkışını anlatan fotoğraftan yola çıkılarak hazırlanan heykel, yaklaşık 1.5 yılda tamamlamış.  Heykelin yapımında yaklaşık 100 kişi çalışmış.

Kaidesiyle birlikte 35 metre yüksekliğindeki heykelin ayak kısmında 18 ton, gövdesinde 16 ton, baş kısmında 9 ton çelik konstrüksiyon kullanıldı. Heykelin dış yüzeyi 12 ton bakırla kaplanırken, diğer malzemelerle birlikte heykel yaklaşık 60 ton ağırlığında. Ayrıca heykelin bitişiğinde kentin her yerinden rahatlıkla görülebilecek 60 metre bayrak direği ve 216 metrekarelik bayrak yer alıyor. Atatepe’deki tüm tesislerin maliyeti ise yaklaşık 4 milyon 500 bin liraya mal olmuş. Bundan dolayı memleketine yatırım yapan Avukat Sıtkı Kahvecioğlu'na teşekkürü bir borç bilirim.....

Atatepe'den Artvin manzarası.

Bugünkü son durağımız, akşam kalacağımız, sabah gideceğimiz Atabarı Kayak merkezine  yakın  Kafkasör Yaylasında Arena Otele yerleştik. Arena Otel 25 kişilik yatak kapasitesi 50 kişilik kapalı restaurant ve kır düğünü hizmeti ile bizi karşıladı.

Bir süre odalarımıza çekilip dinlendikten sonra bizim için hazırlanmış olan CAG KEBABI partisine katıldık.))

Cağ Kebabı Malzemeler:
Keçi ve kuzu eti, soğan, tuz ve karabiber.

Yapılışı:
Cağ kebabı, veya 'yatık döner' keçi ve kuzu etinden yapılan bir çeşit kebaptır.Önceden terbiye edilmiş etin yatık bir şiş üzerinde odun ateşi eşliğinde pişirilmesiyle hazırlanır.
Malzemeye soğan, tuz ve karabiber eklenir ve hazırlanan parça et'lere eklenen soğan, tuz ve karabiber gibi baharatlar et ile iyice yoğrulur.Eğer daha fazla lezzetli olması istenirse hazırlanan et dinlendirilir ve 24 saat serin ortamda veya buzdolabında bekletilir.Bu süre sonunda Cağ kebabı pişirilmeye başlanabilir. Cağ adı verilen şişler kullanılarak servis yapıldığından bu adı almıştır.


Yemeğe belediye başkan yardımcısı,eşi,kızı,Belediye başkanın eşi Hatice Hanım da katıldı.Geceyi güzel bir sohbet ve kartopu savaşı sonrasında bitirdik.Bir müddet şömine başında çaylar yudumlandıktan ve Erkan Yazan'nın dağıtmış olduğu hediye paketlerimizi aldıktan sonra odalarımıza çekildik.(Hediye paketlerimizde yöresel ürünler ve tanıtım kitapçıkları bulunmaktaydı)

Sabah erken kalkıp kahvaltımızı yaparak Kafkasör Yaylasına gitmek üzere harekete geçtik.


Kafkasör Yaylasında yapılan Boğa güreşleri ikiyüz yılı aşkın bir geçmişe sahiptir.
Sarp,engebeli ve kırık bir araziye sahip olan Artvin de yaylalara çıkılmadan önce hayvanlar kesinlikle barıştırılmak zorundadır.Aksi takdirde birbirlerini yaraladıkları gibi ölümcül kazalar da kaçınılmaz olur.Bu güreşler aslında sarp ve kırık arazisi olan Artvin de boğalar birbirine zarar vermemesi ve uçurumdan atlamaması için düzenlenmektedir.
Yayla yaşantısı gereğince yaylaya çıkacak olan boğaların arasından lider seçilmesi maksadıyla hayvanların güreştirilmesiyle en güçlü boğanın ortaya çıkarılması hedeflenmektedir.
Geçmiş yıllarda her mahallenin kendi arasında yapmış olduğu boğa güreşleri 1981 yılından itibaren Kafkasör yaylasında şenlik havasında yapılmaya başlanmıştır.Daha sonra da uluslararası bir festival haline getirilmiştir.İspanya da olduğu gibi boğalar öldürülmek değil barıştırılmak için biraraya getirilmiştir....

Bu fırsatla Haziran ayında yapılan festival sayesinde ,farklı şehirlerden gelen insanlar konser,halkoyunları gösterileri,havai fişek gösterisi,Karakucak güreşleri gibi etkinlikleriyle birbirine kaynaşır.

Harika kar manzarası'nın içinden geçerek kayak merkezine ulaştık.Gelirken ne ile karşılaşacağımız konusında biraz tedirginlik yaşarken karşımıza çıkan eşsiz manzara karşısında hayran kaldık.

Son gün, pazar günü Artvin'in  kış turizm merkezi MERSİVAN ATABARI KAYAK MERKEZİ'ndeyiz.

Şehrin kayak yapılan bölgelerinden biri olan Atabarı Kayak Merkezi'nde bütçenize uygun bir tatil yapabilirsiniz. Atabarı Kayak Merkezi şehre 17 kilometre uzaklıktadır.2013 yılında yapılan pist düzenleme çalışmaları sonucunda 1480 metrelik pisti ile hizmet vermeye başlamış.Tesiste 530 metre uzunluğunda iki kişilik,43 kolluklu ,tek halatlı,sabit klemensli telesiyej ve 400 metre uzunluğunda Telesky mekanik tesis bulunmaktadır. Atabarı Kayak Merkezi'nde sporcu soyunma odaları, kafeterya ve otopark var. Aynı zamanda kar motorları ve snowtrack bulabilirsiniz. Acil durumlar için her an harekete hazır Ambulance da yeralmaktadır.
Uygun Fiyata kayak dersleri de verilmektedir.

Kuzine de baharatlı patates  ve ıhlamur ikramları ise kar soğuğunda bambaşka bir lezzetti.Yöreye özgü patates, aldığım bilgiye göre topraktan sökülerek bir süre soğukta bekletildiği için bu kadar lezzetli oluyormuş.

Hep birlikte fotoğraf çektirdikten sonra dönüş yoluna geçtik.Güzel anılar biriktirdiğimiz bir gezi'nin daha sonuna gelirken herkes biraz hüzünlüydü.Konuşulanlar tekrar böyle bir etkinlikte Artvin de bulunmaya dairdi.Dönüş yolu üzerinde Cerrattepe de aylarca kamp kurup soğuk, yağmur, çamur demeden bekleyen Yeşil Artvin derneği başkanı Nur Neşe Karahan ve yanındaki çevreci dostlara selam vermeden geçmek olmazdı.Onlarla da hatıra fotoğrafı çektirdikten ve kısa bir sohbetin ardından Arena Otele geçtik. Üzerimizi değiştirip valizlerimizi hızlıca arabaya yerleştirip, alışveriş yapmak üzere Artvin merkeze harekete geçtik.

Son olarak kısaca neden halk Cerrattepe maden sahasına karşı sorusuna yanıt vermek istiyorum

Artvin şehir merkezine yalnızca 4 kilometre mesafede açılmak istenen ve 4 bin 400 hektarlık alanı kapsaması planlanan maden sahası, Hatila Vadisi Milli Parkı'nın da 660 metre yakınında bulunuyor. 31 hektarlık kısmı ise tamamen ormanlık alan.Bunun için 3500 ağaç kesilecek.

Ekosistemin parçalanması, su kaynaklarının kirlenmesi, toz ve zararlı gazların salınımı, orman örtüsünün tahribi, orman ağaçlarının zayıf düşmesi nedeniyle çevrede yoğun böcek zararlarının yaşanmasının kaçınılmazlığı, gürültü kirliliği, manzara bütünlüğünün bozulması,bölgeyi heyelanlara açık hale getirmesi vb. nedenlerle, madencilik çalışmaları telafisi olanaksız zararlara neden olacaktır. Proje etki alanı içinde, Artvin ili, Milli Park, Turizmi Koruma ve Geliştirme Bölgesi, kayak tesisi bulunmaktadır.

Umarım bu konu bir daha gündeme gelmez!!!!!

Alışverişimizi yaptıktan sonra yemeklerimizi almak üzere kısıtlı zaman diliminde Artvin Sofrası'na ulaştık.Hızlıca hazırlanmış olan güzel yemekleri yedikten sonra uçağımıza binmek üzere Trabzon yoluna çıktık.

Artvin doğasıyla, gezilecek tarihi yerleriyle, doğa sporlarıyla, yemekleriyle, sıcak kanlı insanlarıyla ziyaret edilmesi gereken , ülkemizin en nadide illerinden biridir.
Biz Artvin'nin küçük bir bölümünü gezdik. Bu gezi hayran kalmamıza yetti de arttı bile :))
Bizleri içtenlikleriyle ağırlayan, Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe'ye,eşi Hatice Kocatepe'ye Başkan Yardımcısı Erkan Yazan ve eşi Emine Yazan'a ,belediye personeline,bütün gezi boyunca fotoğraflarımızı çeken Muhammed Emin'e,bu muhteşem geziyi organize eden sevgili Nazmiye Özdemir Meriç'e tüm kalbimle teşekkür ediyorum..

Gelip görmek istersiniz diye iletişim numaralarını da sizlerle paylaşıyorum.

Hayat gezince güzel.............
Güzel gezilerde buluşmak dileğiyle........

Marina Tatil Köyü
Şenol Bey 0 466 284 2090
Artvin Sofrası 0466 284 2114

ARTVİN GÖĞE KOMŞU TOPRAKLAR-1

Merhaba Sevgili Dostlarım,
 Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe'nin daveti ve sevgili madalyalı şefimiz ,Artvinli  Nazmiye Özdemir Meriç'in günler öncesinden hazırlıklarına başladığı organizasyonu, ünlü gurme ve mekan bloggerı dostlarımızla birlikte 5-7 Şubat tarihleri arasında gerçekleşti. Karadeniz'in incisi,sıcak kanlı insanları ,doğal güzellikleri ve yöresel yemekleriyle  güzel bir şehir olan Artvin'e geldik.

Artvin'i benim burada anlatmam kesinlikle yetmez sizin de gelip insanları ile tanışarak burayı tanımanızı ve tanıtmanızı  isterim..

Yolculuğumuzun başlangıç noktası 17 kişilik blogger dostumla birlikte Sabiha Gökçen havalimanıydı. Daha önce de Artvin'i gezme fırsatım olmuştu fakat bu ziyaretim de olduğu kadar detaylı değildi. Yolculuğa başlarken çok heyecanlıydım.
Uçağa binerken hava oldukça yağışlı ve soğuktu.İniş noktamız ,Trabzon havalimanıydı .Yolculuğumuzun  biraz sarsıntılı geçmesine rağmen indiğimizde havanın güzel olması bize herşeyi unutturdu. 1,5 saat süren uçak yolculuğu sonrası Trabzon Havalimanına iniş yaptık.

Havalimanın da bizi bekleyen araçla Artvin'e ulaşmak üzere yola koyulduk. 4 saat süren yolculuğumuz keyif ve merakla başladı .Trabzonda bir miktar acıkan karnımız doyurmak üzere meşhur ,Trabzon ekmeği ve tereyağı alarak yolumuza devam ettik.Çok lezzetliydi.

Doğu Karadeniz Dağları üzerinde yer alan Artvin İli’nin doğusunda Ardahan, güneyinde Erzurum, batısında Rize, kuzeybatısında Karadeniz, kuzeyinde Gürcistan Cumhuriyeti bulunmakta.

Artvin, arazi bakımından genel olarak dağlık. İlin Arhavi ve Hopa İlçeleri, Karadeniz ile denize paralel uzanan Doğu Karadeniz Dağları arasında kalan dar bir düzlük alan üzerine kurulu. İlin Karadeniz’e olan kıyı uzunluğu 34 kilometre. Kıyıdan iç bölgelere doğru gidildiğinde arazinin birden yükseldiği görülmekte.

Artvin, ilini ikiye bölen Çoruh nehri, dik yamaçlı uzun vadileri, 3900 metreye kadar yükselen birbiri ardına sıralanmış yüksek dağları, balta girmemiş doğal ormanları, yüksek dağların doruklarında Krater gölleri, Karagülleri, yeşil yaylaları, fauna ve flora zenginliği, tarihi kilise, kale ve kemer köprüleri, geleneksel mimarisi ve festivalleri ile çeşitli turizm değerlerini içinde barındıran otantik bir turizm beldesidir.
İlçeleri ise Artvin (merkez), Ardanuç, Arhavi, Borçka, Hopa, Murgul, Şavşat, Yusufeli. 

Güzel bir sohbet eşliğinde yol devam ederken hava oldukça kararmıştı.Yolculuğumuz Belediye'nin tesisi Çoruh Marina Sosyal Tesisleri ARTVİN SOFRASInda son buldu.Bizi Belediye Başkan yardımcısı Erkan Yazan beyefendi ve yöresel yemeklerle donatılmış güzel bir sofra karşıladı.

Mekana girişimiz folklorik kıyafetli gençler ve tulum eşliğinde oldu. Artvin halkı'nın güler yüzlü ve sıcak karşılaması hepimizin çok mutlu etti.

Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe kayak yaparken küçük bir kaza geçirdiği için bizimle telefon ile bağlantı kurarak hoşgeldin dileklerini iletti.

Turşu kavurması,lahana sarması,bayılmış olduğum cevizli şekerli kete,kavurma,lor çorbası,Puçiko(etli fasülye),Mısır ekmeği (kaymaklı),Kuzu etli güveç

Siron yemeği,hasuta ,ev kesme makarnası,üzüm papası 

İşletme müdürün'den aldığım üzüm papası tarifi

4 bardak su

1 bardak üzüm pekmezi

1 bardak buğday nişastası pişirilerek elde edilen tatlı hem çok yararlı hem de çok lezzetliydi.

Hasuta tarifi

1 su bardağı üzüm pekmezi

yarım su bardağı un

3 su bardağı su

Püf noktası ise pişirdikten sonra kase'nin dibine tereyağı konur ve sıcak sıcak dökülen muhallebi kıvamlı karışım kaseye döküldüğünde tereyağı üst kısıma çıkar :)) Afiyet olsun

Yemeklerimizi yedikten sonra bize halkoyunları ekibi atabarı müziği eşliğinde gösteri yaptı ve bilenler oyunlara eşlik etti.Çok keyifli bir geceydi.Devamında çaylarımızı yudumlamak ve sohbet etmek üzere soba başında  şark sofrası kısmına geçtik.  Erkan Yazan ile Artvin hakkında uzun uzun sohbet ettik.

Üzüm pestili,cevizli sucuk ,lokum çayımızın, kahvemizin yanında verilen ikramlardı.


İlk gece konaklamış olduğumuz Serender Evlerinde  odama gece karanlığında girdiğim için dışarıdaki doğa'nın farkında değildim.Sabah uyandığımda muhteşem bir manzara ile karşılaştım.

Artvin Belediyesi bünyesinde yeralan, baraj gölü manzaralı,Marina konaklama tesisleri yüksek ahşap ayaklar üzerine yapılanan bungolovlardan oluşuyor.Tesiste konaklama için her biri 2 yataklı ,toplamda 44 yatak kapasiteli,22 adet serender tipi ev mevcut.

Kahvaltı yapmak üzere dün akşam yemek yediğimiz Artvin Sofrası'na doğru ilerledik.Fakat bu muhteşem manzara karşısında resim çekmeden durmak olmazdı. )))

 Kahvaltıda yine yöresel tatların ağırlıklı olduğu bir menü vardı.1. gün programımız çok yoğun olduğu için kahvaltımızı alıp hızlıca mekandan ayrılmamız gerekiyodu.

Kuymaklı ,el açmalı börekli  ,keteli kahvaltımızı tamamladıktan sonra hızlıca harekete geçerek otobüsümüze bindik.

Bu arada ziyaretimize Artvin Belediye Başkanı'nın eşi Hacer Hanım ve kadın kolları başkanı Reyhan Güneri geldi. Onlarla da  sohbet etme fırsatı bulduk.

Kuymak tarifi
2,5 çorba kaşığı tereyağı  
 1/2 su bardağı mısır unu 
 1,5/2 su bardağı sıcak su 
 1 su bardağı kolat peyniri  
 bir fiske tuz      
Tereyağı eritilir, mısır unu ilave edilir. Yakmadan hafifçe kavrulur, sıcak su ilave edilir, karıştırılır. Rendelenmiş peynir de katıldıktan sonra peynir eriyinceye kadar karıştırılır, sıcak sıcak servisi yapılır.   Afiyet olsun:))


Program çok yoğun olduğu için hızlı hareket etmemiz gerekti.İlk olarak Deriner Barajı gezimiz vardı.Ekibimize özel izin olduğu için barajın tüm kontol ünitelerini de gezme fırsatımız oldu.

Barajın Şantiye şefinden aldığım bilgiye göre ;

Deriner Barajı, Çoruh Nehri üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1998 yılında inşasına başlanmış bir barajdır. Sahip olduğu 249 metre gövde yüksekliği ile Türkiye' nin en yüksek, Dünya' nın 6. yüksek barajıdır. Deriner Barajı ve HES, Doğu Karadeniz Bölgesinde Çoruh Nehri üzerinde ve Artvin İl Merkezini Erzurum İl Merkezine bağlayan Devlet Karayolu üzerindeki köprünün 5 km membasındadır.

Çoruh Nehri'nin Üçüncü Gerdanlığı

TBMM 75. Yıl Muratlı ile Borçka Barajlarından sonra Çoruh Nehri’nin üçüncü gerdanlığı olan Deriner Barajı, ülkemizde üretilen hidroelektriğin % 6’sını karşılıyor. 1 milyar 400 milyon Amerikan Dolarına mal olan barajda 1 milyar 970 milyon m³ su depolanmaktadır.

Baraj 2012 yılında kullanılmaya başlanmış.

Bu arada Artvin'den güzel anılarla ayrılmak üzere, bıkmadan usanmadan resimlerimizi çeken Artvin Belediyesi Basın Yayın bölümünde çalışan arkadaşımız  Muhammet Emin'e de çok teşekkür ederiz :)

Artvin Göğe Komşu Topraklar yazımın devamını daha sonra sizlerle paylaşacağım.

Daha yazacak çok şey var :))

Sevgilerimle......